“Hekimhan ve Kuluncak ilçelerinde meydana gelen depremde Hekimhan İlçesinde, 892 ağır hasarlı Bin 155 konut, 349 ahır, 246 depo , Kuluncak İlçesi’nde; 122’si ağır hasarlı 168 konut, 35 ahır,31 depo tespit edilmişti.” diyen Ağbaba yaptığı yazılı açıklamada Afet İşleri Genel Müdürlüğü, 2005 Yılında hazırladığı raporda aralarında Malatya’nın da bulunduğu 5 ilin ciddi deprem riski altında olduğunun, bu illerde meydana gelecek depremin 120 bin konutun yıkılmasına sebep olacağının açıklandını belirterek, Bu acı tabloya rağmen hem depreme hazırlık konusunda hem de deprem yaşanan bölgelere yapılacak yardım konusunda gerçekçi çözümler üretilmiyor. Bunun en son örneğini 29 Kasım 2015 tarihinde Malatya’nın Hekimhan ve Kuluncak ilçelerinde meydana gelen depremde gördük. 5,1 şiddetindeki depremde Hekimhan’da Bin 750, Kuluncak’ta ise 234 binada hasar oluştu.3 Yıldır depremzedelere ne 1 tek kuruş maddi yardım yapıldı, ne de 1 ev yapıldı. Hekimhan ve Kuluncaklı depremzedeler 3 yıldır devleti arıyorlar ama bulamıyorlar” ifadelerini kullandı. Ağbaba, “ Depremin hemen ardından Ankara’dan 5 milyon lira yardım parası istendi ama bugüne kadar bir kuruş para gelmedi. Bir tek ev yapılmadı. Köylüler, ‘Depremzede değil, AKP’zedeyiz’ diyor.”ifadelerini kullandı.
Ağbaba, “Malatyalıların yardım almalarına en büyük engel AKP’nin beceriksizliği. Çıkarılan büyükşehir yasası. Büyükşehir yapılırken Bütünşehir’e karşı çıkmıştık. Hekimhan depremi ne kadar haklı olduğumuzu bir kez daha gösterdi. Bayındırlık ve İskan Bakanlığının 2000 – 3 nolu genelgesi’nde afetzedenin kendisine ve eşine ait il sınırları içerisinde ikinci bir konutunun olması durumunda yardım yapılamayacağı belirtiliyor.Malatya büyükşehir olduğu için tüm il sınırları o yer kavramı içerisinde değerlendiriliyor. Böylece afetzedenin il sınırları içerisinde kendisine ve eşine ait ikinci bir konutunun bulunması afetzedenin hak sahibi olmasını engelliyor. İstanbul’da 5 villası olan afetzedeye yardım yapılıyor, ama Malatya’da kerpiç evi olan afetzedeye yardım yapılmıyor. İşte bu kadar çarpık bir anlayış bu ülkeyi yönetiyor. Yapılan bu haksızlığın ortadan kaldırılması için Bayındırlık ve İskan Bakanlığının 2000 – 3 no’lu genelgesinin iptal edilmesi veya büyükşehirlerin de büyükşehir olmayan illerle aynı statüye alınması gerekmektedir” ifadelerini kullandı.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, açıklamasının devamında “Hekimhan ve Kuluncak ilçelerindeki afetzedeler ilgili kanun gereğince Zorunlu Deprem Sigortası (DASK) yaptırmadıkları için de hak sahibi olamadılar. Şehirlerde bile DASK yaptıran kişi sayısı bir elin parmakları kadarken, köydeki evden DASK istendi. 24 Aralık 2017 tarihinde yayınlanan 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile bu şart ortadan kaldırıldı. Ancak, DASK şartı olduğu için depremzedelerin yarıya yakını hasar tespiti için başvuru yapmadılar. DASK Şartı nedeniyle başvuru yapmayan afetzedeler için tekrar hasar tespiti yaptırılmalıdır. Hak sahipleri 3 yıldır oyalanıyor. Devlet mağdur yaratan değil, mağduriyeti giderendir. Bu deprem başka bir büyükşehirde yaşansa ertesi gün yasa çıkarıp mağduriyet giderilirdi. Ama, Malatya gibi AKP’nin en fazla oy alıp, en fazla cezalandırdığı bir kentte meydana gelince 3 yıldır çözüm bulunamıyor. AKP, kendi çıkardığı yasalarla halkı mağdur ediyor, evsiz barksız kış aylarına girmelerini istiyor. İlgili yasalar en kısa sürede değiştirilerek depremzedelerin sorunları çözülmelidir. Ağır hasarlı evlerde üzücü bir olay yaşanırsa bu sorumluluk, yasalarıyla depremzedelerin yeni ev sahibi olmalarını engelleyenlerindir” iddialarında bulundu.
Bülten:
