Mustafa Şahin Malatya Toplum Gönüllüleri Birliği Vakfı'nı ziyaret etti.

AK Parti Malatya Milletvekili Mustafa Şahin ise sivil toplum örgütlerinin öneminden bahsederek milli birlikteliğin önemine değindi.

Şahin:' Hepimiz birbirimizi çok yakından tanıyoruz . Aynı mahallenin insanlarıyız , bireyleriyiz. Sahayı en iyi bilenlerden müteşşekir ir oluşumun anındayız. Malatya'dan bahsedince ister genelde olsun isterse yerelde olsun Mecliste dahil olmak üzere Malatya'yı hatırlarlarken Malatya'nın o sağlam durusu o dik duruşu gerçekten bir çok ildeki buna benzer birçok yapılardan müteşşekkir bir iliz. Gerçekten hakkın hakimiyeti için elimizden geldiğince önce gerçekten nefsimizden ferakkat ediyoruz ve söz konusu vatan olunca ümmet olunca biraz önce bahsettiğimiz gibi veya ümmetin farklı coğrafyada ki insanlarımız bir takım dertleriyle hemhal olması noktasında . Biraz önce sayın hocamızın söylemiş olduğu gibi söz gerçekten ilk kıblemiz olan Kudüs olunca ki şu an olunca emperyalistlerin çokça kanayan yarası olan  Kudüs'ümüzü gene özellikle İsrail'in başkenti yapmaya öncelik bir takım kirli ittifakların var olduğu dönemlerde sesini en gür çıkartan illerinden bir tanesi olmamızda bize değer katan burada yalnızca Türkiye'de değil gerçekten dünyada hassas olan kesimlerimin dikkatini çeken bir konu . Ben bundan yanılmıyorsam nisana ayında o gün hacca gitmek nasip olmuştu gittiğimizde özellikle hac yaparken hemen peygamber efendimizin evinin olduğu yerde abdest alıyordu arkadaşlar bende dışarı da bekliyordum bir ara baktım yurt dışından gelenler demiş tabi ben tanımıyorum kendilerini geldiler biraz hasbıhal ettik . Malatyalı olduğumuzu öğrenince beni  iki üç  sarılıp kucakladı . Allah sizden razı olsun Malatya'ya selam götürün . 28 Şubatın o ilk günlerinde oraya çıkan sıkıntılarda Malatya sesini en iyi ve e n gür şekilde çıkartan ve ümmetin göğsünü kabartan ve o günün şartlarında dindar insanlara karşı yapılan bir darbeye karşı sivil inisiyatifin vermiş olduğu iller olmamız sebebi ile  yurt dışından bir böyle gıptayla izlenen illerimizden birisiyiz. Özellikle Türkiye de adalet ve kalkınma partisi 16 yıldır iktidarda ise bizim sivil ayağımız diyebileceğimiz duyarlı olan insanlarımızın bu konudaki isteği bizim için çok önemli ... Bu bir araya gelmemizin göstergesi ama buradan hareketle 15 Temmuz 2016 da mağlım o alçak girişimin neticesinde bütün İslami hassasiyeti olan çevreleri töhmet altında bırakmak gibi bir rahman içerisinde olan maalesef hem yerelde hem de genelde olan sözcüleri var . Bunlar şu ana kadar bir çok açıklamalına baktığımız zaman  Türkiye de AK Parti cemaatler yönetiyormuş gibi bir algı var . Hayır, biz kesinlikle ne vakfımız  ne sivil toplum örgütlerimizin siyasete karşı müdahil olduklarını görmedik ki elbette ki Fetö türü bir yapılanmayı hiç bir arkadaşımızın kabul etmediğini biz zaten iç içeyiz biliyoruz arkadaşlarımızı ama böyle bir algıyla dindar kesimi karalamak için kötülemek için ve şu anda AK Parti ile sivil toplum kurulu ile çalışmalarını aralarına bir nifak sokarak birbirlerinden uzaklaştırmak amacıyla bir çabanın var olduğunu görüyoruz ve bunu şiddetle ret ediyoruz.  Gerçekten AK Parti bu güne kadar hiç bir zaman millete sırtını dönerek siyaset yapmadı , milletle istişarelerini kesmeyerek dokunmadık hiç bir kesim bırakmadan var olmaya çalışıyoruz... O arkadaşlarımızın da sıkıntılarını biz kendimiz için öncelik olarak alıyoruz. Evvelsi gün daha Sayın Cumhurbaşkanımızla yine bir toplantımız olmuştu millet vekilleri olarak çağırmışlardı . Bölge ayırt etmeksizin sanırsam sekiz on ilin millet vekilleri vardı . Yani orda da on bir arkadaşımız söz aldı birde biz söz aldık ve bahsetmiş olduğumuz konularda sahada özellikle fark etmiş olduğumuz ve sivil toplum örgütlerimizin vatandaşlarımızın , tüccarımızın , sanayicimizin işadamlarımızın bizden olan talep neyse köyden olan talep neyse onları  sayın cumhurbaşkanımıza aktarmak boyunumuzun borcu görevimiz. Onlarda aynı şekilde geçmiş dönemlerde özellikle dindar kesimi ötekileştirecek bir algının ilerlemesi için çaba gösteren kesimin bu günde aynı çaba içerisinde olduklarını yer yer söylüyorlardı bu bizim 1. dereceden hassasiyet göstermiş olduğumuz konulardan birisi ... Dindar inançlı olan insanlar devlet yönetiminde olmasınlar . İmam hatip mezunu olanla doktor,mühendis,avukat,subay,polis olmasınlar. Baş örtülü kızlar okullara gitmesinler baş örtülü bacılarımız devlet dairelerinde çalışmasınlar kurumlarda çalışmasınlar , söz sahibi olmasınlar . Onların tüm beklentileri kesinlikle inançlı ve dindar insanlarımızın ülke yönetiminde tamamen uzaklaştırılıp onlarla bağları güçlenmesin diye bir çaba içerisindeler ama hamt olsun AK Parti iktidarları döneminde her kesimden olan insanlarımızın kendilerini en iyi bir şekilde ifade edecek hayat tarzlarını rahat bir şekilde yaşayacakları ortamın oluşmasına AK Parti vesile olduysa yine AK Partimiz yapmış olduğu yasal düzenlemelerle fırsat vermiş olduğu ... Tabi bu birilerinin hoşuna gitmiyor olabilir ama biz buyuz gerçekte her kesimin partisiyiz her kesimin iktidarıyız her kesimin millet vekiliyiz' dedi.