Tarih: 30.05.2018 18:38

Başkan Gürbüz’ “Bu Ülkede Kürt Sorunu Değil Terör Sorunu Vardır”

Facebook Twitter Linked-in

Başkan Mehmet Gürbüz, Siyasi Partilerin Genel Başkanlarına Seslen Türkiye'de Kürt sorunu değil Terör sorunu vardır dedi.

 

1876’da padişah olan II. Abdülhamit, Osmanlı tarihinin ilk Anayasası olan Kanunuesasi’yi ilân etmiştir. Fakat Padişah kısa süre sonra 93 Harbi’ni bahane ederek (1877 – 1878 Osmanlı – Rus Savaşı) anayasal yönetime son vermiştir. (14 Şubat 1878). Bu durum Padişah’a karşı bir direnişin başlamasına neden olmuştur.

Padişah’a cephe alan (Jön Türkler) ekonominin bozukluğunu, Girit, Ermeni ve Makedonya olaylarını bahane ederek tepkilerini artırmışlardır.

Ayrıca 1889 yılında İttihat ve Terakki Partisi kurulmuştur. Meşrutiyet yanlısı aydınlar tarafından kurulan bu parti 

II. Abdülhamit’in sert yönetimine karşı harekete geçmişlerdir. Bu partiye mensup subaylar tarafından kurulan Hürriyet Taburları ile halkı ayaklandırmışlardır. Padişahtan Kanunuesasini uygulanmasını istemişlerdir.Çıkan ayaklanma hükümet askerleri tarafından bastırılamayınca Padişah ayaklanmanın daha da büyümesini önlemek amacıyla yeniden yürürlüğe koymuş ve II. Meşrutiyet’i ilân etmiştir. (23 Temmuz 1908).

★ II. Meşrutiyet Dönemi’nde de Osmanlı Mebusan Meclisinde çok farklı milletlerden insanlar vardı.

.»«1908 Kanunu Esasisi, Osmanlı hudutları içinde millet fikrinin Türk’ler aleyhine gelişmesine sebep olmuştur. 1908 Kanunu Esasisi, mahiyet itibariyle 1876 Kanunu Esasisinden farklı değildi. O, esasen hükmü icra edilmeyen 1876 Kanununun gizlendiği dolaptan tekrar meydana çıkmasıydı.1908 Meclisi Mebusanında 263 üye vardı. Bunların ancak 119 tanesi Türk’tü. Bu, Babil kulesine benzeyen Meclis, imparatorluğun manzarasından bir numune idi. Ayrı ayrı emellerin iştiyaklarını taşıyan bu insanlar, bir millet vahdetinden eser gösteremediler.Git gide, Balkan’daki Hıristiyan milletlerin istiklâllerinden sonra yavaş yavaş İslâm camiasının da rabıtaları çözülmeye başlamıştır. Bir zamanlar İmparatorluğun müdafileri olan Arnavutlar, istiklâl davasıyle silâha sarıldılar. Necip ve mukaddes millet denen Araplar ise mukaddes cihada rağmen her taraftan Türk askerlerinin karşısına çıktılar. Yabancı bayraklarla aynı safta düğüştüler. İslâm camiası heyülası, Suriye’de Arap, Çanakkale’de Hintli Müslüman neferinin palası altında can verdi.»23 Temmuz 1908’de ilân edilen İkinci Meşrutiyetten sonra Mebuslar Meclisi, 17 Aralık 1908’de 33 yıllık bir fazla demokrasi ile tanışması halkın özgürce yaşaması için vaad edilenler bir tarafa kurulan tezgahla ilan edilen II.Meşrutiyetin ilanı ve onun akabinde her mebus kendi bölgesinin özerkliğe kavuşması için çevirdikleri entrikalar dan dünyaya (600)yıl hüküm süren kudretli bir imparatorluğu yıkmışlardır o günden bugüne sene geçmiş koca bir asırdan daha fazla zaman geçmiş tir ve hala bölgemizde devletler kurulmuş devletler batmış tekrarları kurulmuş milyonlarca insan bu uğurda ölmüş kan dökülmüş ama birileri hala bu coğrafyadaki zengin petrol yataklarını sömürmekten vazgeçmemişler bu bölge halklarını barış içerisinde yaşamalarına hiç izin vermemişler;dir halkların kendi kaderlerini tayin eder demişler ama hiç de kendi alın yazılarını tayin etmesine müsaade etmemişler dünyayyı yöntenler kendi çıkardıkları kanunları bile tanımaz hale geliyorlar hiç kimse de hesap soramıyorhalkları egemen bir ülkede hak iddia edmez ilkesisini kendiler koymuş ülkelerin toprak bütünlüğüne saygı yı kendilerin kurmuş oldukları de almış oldukları kararlardır eger dünya mazlumlarının sığınacağı yer olaması gerekirken zenginler kulübü acımasız insanların acımazsızca döktüğü kanların hesap çeteresini bile tutmayan bu örgüt ün kendi yasalarındaki konumuzla ilgili maddelerine bir göz atmış olalım.


Orjinal Habere Git
— HABER SONU —