Batuhan Yaşar'ın 'Londra ‘Türk ekonomisinde’ neyi atladı?' başlıklı yazısının tamamı ise şöyle:
'Sabah işe giderken radyoda konuşan ekonomistler moralinizi bozabilir.
Bu adamlar öyle maharetli ki yüzde 30’luk müthiş ihracat artışını alıp ‘piyasada para sıkışıklığı var’, ‘takas ekonomisi başladı’, ‘800 yıl önceye dönüldü’ye bile bağlayabiliyor...
Yükselen ‘güven endeksini” ‘bir iki ay daha bekleyelim her şey tersine dönebilir’ diye değerlendirebiliyorlar.
Siz onlara bakmayın...
Hala 90’lı yılların etkisindeler...
2018 ÇOK DAHA İYİ OLACAK
Size Türk ekonomisi ile ilgili güzel haberlerimiz var..
Londra’daki finans çevrelerinin gözü Türkiye’nin üzerinde...
Londra, şubat sonunda Türk ekonomisi ile ilgili pozitif bir düzeltme yapmıştı. Şimdi ikincisine hazırlanıyor.
Önemli bir uluslararası finans kuruluşunun yöneticisi ile sohbet imkânı bulduk:
“2017 Ocak ve Şubat ayları Türkiye için çok kötü gidiyordu. Temel parametreler S.O.S veriyordu. Ne olduysa şubat sonunda, mart başında oldu. Karanlık bulutlar bir anda dağıldı. Tahminlerimizi revize etmek zorunda kaldık, yeniden raporladık.”
4,4’LÜK BÜYÜME İLE DALGA GEÇİYORLARDI...
Yılbaşında Türkiye’nin büyüme hedefi yüzde 4,4 dendiğinde “hadi canım oradan” deyip kahkahalarla gülen Londra, şimdilerde aynı rakamı telaffuz etmeye başladı. Hatta yüzde 5,5’leri gerçekçi bulmaya başladı.
Türkiye’nin akciğerlerine baskı yapan Almanya ve Orta Doğu’ya rağmen rahat nefes aldığını görüyorlar.
BÜYÜME YÜZDE 5 PATİKASINA OTURACAK...
Büyüme ekonominin her şeyi demek.
O iyi olunca diğer rakamlara pozitif yansımalarını hemen görüyorsunuz hatta hissediyorsunuz.
Tersi de aynı şekilde...
Türk ekonomisinde toptan iyileşme sürecine girildi.
Bu kesinlikle bir abartı değil.
İşte bu yüzden büyümede 6’lar konuşulmaya başladı.
Türkiye son 15 yıldır büyüyerek hedeflerine ulaştı.
Sıçrama yaptı, basamakları atladı.
Kabine değişikliği ile ekonomi dümenine ekseriyetle hâkim olan Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek de yüzde 5 patikasından sapmamaya odaklanmış durumda.
Tedbir ve teşviklerin işlevsel baz etkisi 2018’de daha iyi hissedilecek.
MOODY’S, S&P VE FITCH NOTU YÜKSELTMEK ZORUNDA KALACAK!
Ekonomi demek rakam demek.
Onları değiştiremezsin.
Bunu iyi kredi derecelendirme kuruluşları bilir.
Türkiye’nin notunu ‘yeniden yatırım yapılabilir’ seviyeye getirmek zorunda kalacaklar.
Kimilerine göre bu yıl içinde... Kimilerine göre ise 2018’de.
İthalatın ihracatı karşılama oranı da iyi gidiyor.
Önemli bir gösterge. Dışa bağımlılığı azaltan bir başka veri oldu.
Bütçe tarafında Türkiye hala AB’nin sayılı ülkeleri arasında yerini koruyor.
Maastricht Kriterleri konusunda birçok AB ülkesine göre iyi durumdayız.
İlk 6 ayda 25 milyar liralık bütçe açığı oluştu ama bunun dönemsel olduğuna dikkat çekiliyor.
İkinci yarıda o da yoluna girecek.
Bütçe ve mali disiplinden taviz verilmiyor.
YENİ HİKAYE KGF Mİ?
Ekonomi yönetiminin aldığı tedbirler müthiş bir ivme oluşturdu.
Cumhurbaşkanı bir kez daha haklı çıkmadı mı?
Bilmem kaç yüz milyon kez ‘büyümeliyiz, büyümeliyiz’ dedi.
Dinle işte kardeşim Cumhurbaşkanını.
Türkiye’nin 2 yılı heba edildi.
Türkiye büyüyünce rahatlıyor.
Frene basınca işler tersine dönüyor.
Enflasyon geriye gidiyor ve gidecek.
Bu yıl yüzde 9’un altı bekleniyor.
Enflasyona asıl darbe 2018’de vurulacak.
Faizler daha da düşecek.
Yapısal reformlara tam gaz devam edilecek.
Özellikle vergi ve iş hayatı ile ilgili devrim niteliğinde düzenlemeler geliyor.
Bunlar işlevselliği arttıracak.
Maliye’nin “yeni vergi kanunu” 2017 bitmeden çıkartılacak.
KDV işi sil baştan değişecek...
Kredi Garanti Fonu çok başarılı bir operasyon.
Bununla bile dalga geçtiler.
‘Osmanlıda da uygulanmış ama falan olmuş filan olmuş’ dediler.
Kim ne derse desin son yıllarda ekonomideki en başarılı iş.
Zamanla daha iyi anlayacaklar!
KGF ekonomi için kalıcı aktör hâline getiriliyor...
Hükümet hiçbir dönemde elini bu kadar taşın altına koymamıştı.
Fon sayesinde reel sektör bankalara bağımlılıktan kurtuluyor.
Nefesi kesilenin imdadına yetişiyor.
Evet Londra KGF’yi hesaba katmamıştı...
TÜRKİYE İHRACATLA BİR ŞEY DAHA ÖĞRENDİ...
Türkiye yıllardır iç talep ve inşaat sektörüyle büyümeyi başardı.
İhracatın büyümeye etkisi sıfırdı.
Türkiye bugüne kadar unuttuğu bir şeyi daha harekete geçirdi...
İhracat da büyümeye katkı veriyor.
Öyle ki büyümenin yarısı artık ihracattan bekleniyor.
Temmuz’daki yüzde 31’lik artış gözden kaçmasın...
TEK BİR DOMATES BİLE ZAYİ OLMAYACAK...
Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, TGRT’de “Soğuk Zincirini” açıklamıştı...
Enflasyonu gıda azdırıyor...
Enerji ve dövizde istikrar sağlandı.
Tek hareketli alan “gıda” kaldı.
Soğuk hava depoları veya soğuk zinciri uygulamaya geçtiği anda etkisi görülecek.
Tarladan toplanan 3 kilo domates 3 kilo olarak İstanbul’a ulaşacak.
Bir tek çürüğe bile tahammül yok.
Domates bir bakıyorsun 5 lira, sonra ağustosta 1 liraya düşmüş...
Gıda komitesi şimdilerde bu hareketli alanları stabil hâle getirmekle meşgul.
Ekonomide yeni hikâye KGF üzerinden yazılacak biz şimdiden söyleyelim'
