Sporun Covid 19 Salgını Üzerine Etkileri

 Milli takım antrenörü Mehmet Baldiş, son günlerde dünya gündeminin ilk sırasını

oluşturan Covid-19’un tedavisinde ve engellenmesinde de egzersizin öneminden

bahsederken şu ifadeleri kullandı:

“Aralık 2019’da Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkan ve pnömoni bulguları ile tespit

edilen salgın hastalık, Mart 2020 tarihinde ülkemizde de görülmeye başlandı. Ortaya

çıkan yeni koronavirüs (COVID-19) hastalığı, Dünya Sağlık Örgütü tarafından, halk

sağlığını tehdit eden, oldukça bulaşıcı küresel bir pandemi olarak ilan edildi. Bütün

viral hastalıklarda olduğu gibi COVID-19 patojenini de engellemenin tek yolu güçlü bir

bağışıklık sistemine sahip olmaktır ve güçlü bağışıklık sistemi de egzersiz ve beslenme

durumu ile doğrudan ilişkilidir . Bulaşma riski yüksek olduğu için sosyal izolasyonu ve

sosyal mesafeyi korumayı gerektiren bu pandemi, insanların birbirleriyle olan

etkileşimini ve dolayısıyla sosyalleşmesini engellemiştir . Ortaya çıkan bu durumu

profesyonel sporcular açısından değerlendirecek olursak; bir taraftan bireysel

antrenmanlarını yapmak, bir taraftan da bağışıklık sistemlerini güçlü tutmak zorunda

olduklarından, bu süreçte fizyolojik ve psikolojik yönden desteğe ihtiyaç

duymaktadırlar. Ayrıca tüm bunların gerektirdiği hedefe yönelik doğru ve kaliteli bir

beslenme programıyla, beslenme stratejilerini de içinde barındıran zorlu bir ortamla

karşı karşıya kalmışlardır. Egzersiz ve spor, bağışıklık fonksiyonu üzerinde hem olumlu

hem de olumsuz etkilere sahip olabilmektedir. Açıklayacak olursak; düşük veya orta

yoğunluktaki bir egzersiz bağışıklık fonksiyonu üzerinde olumlu etkiler yapabilirken,

yüksek yoğunluklu egzersizin bağışıklık fonksiyonunu bozabileceği düşünülmektedir .

Fakat yaygın olarak, egzersiz ve beslenme alışkanlıklarının bağışıklık sistemi üzerinde

olumlu etkileri olduğu bilinmektedir . Bu nedenle, sporcuların da sağlıklı kalabilmeleri,

performanslarının olumsuz etkilenmemesi ve en önemlisi de bu süreçten en az zararla

çıkabilmeleri için dengeli ve düzenli bir beslenme programlarının olması, antrenman

ve beslenme ilişkisinin iyi planlanıp disiplinli bir şekilde uygulanması gerekmektedir.”

“Düzenli egzersiz, güçlü immün sistem demektir.

Özellikle hastalığın engellenmesinde düzenli yapılan egzersiz oldukça önemli.

Hastalığın tedavisinde de etkisinin olacağı muhakkak, ancak hekiminin uygun göreceği

egzersizler tedavi sürecinde tercih edilmeli. O yüzden uygun beslenmenin yanında her

gün egzersiz de yapmak gerekiyor.

Egzersizler önemli moleküllerin salgılanmasını sağlar.

Birçok hastalığın önlenmesinde ve tedavisinde egzersizin öneminden yıllardır

bahsediliyor. Sadece hastaların psikolojisi için değil, aynı zamanda tedavinin etkisi için

de mutlaka egzersiz planı yapılmalıdır. Egzersizin en önemli etkileri kanda cinsiyet

molekülleriseviyesinin düzenlenmesidir.

Aynı zamanda kas hücreleri egzersiz sırasında ve sonrasında kana bazı miyokin adı

verilen önemli molekülleri salgılarlar.

Hareket Etmeyi Bırakmayın

“Araştırmalara göre de düzenli egzersiz, Covid-19 ile enfekte olan kişilerin ortalama yüzde

10'unu etkileyen ve ölümcül olabilen akut solunum sıkıntısı sendromu riskini azaltabiliyor.

Bu yüzden hareket etmeyi bırakmayın. Tabii bu söylediklerim yeni koronavirüs ile enfekte

olmadıysanız geçerli. Bu süreçte dikkat etmeniz gereken nokta kendinizi nasıl hissettiğiniz.

Vücudunuzun gönderdiği sinyalleri görmezden gelmeyin. Mesela kalıcı bir yorgunluk

hissediyorsanız, bunu başka sebeplere bağlamadan önce bir kez daha düşünün.”

Vücudunuza Kulak Verin

“SPOR esnasında ya da sonrasında oluşan alışılmışın dışında belirtilere özellikle dikkat

edin. Nefes darlığı, göğüs ağrısı, çarpıntı veya hızlı kalp atışı, baş dönmesi, bacaklarda

şişme, kas ağrıları veya açıklanamayan yorgunluk gibi belirtiler ortaya çıktıysa mutlaka

doktora danışın. Spor ve egzersize bu süreçte devam edenlere, kullanmıyorlarsa eğer kalp

atış hızı monitörü kullanmalarını tavsiye ederim. En yüksek kalp atış hızına ulaşıyor ve

düşürmekte zorlanıyorsanız, doktora danışabilirsiniz.”

Spor esnasında vücut ısısının 38 derece üstüne çıkmasıyla vücuttaki zararlı

mikroorganizmaların öldüğü ve vücudun bağışıklık sisteminin güçlendiği, yararlı

mikroorganizmaların daha dayanıklı olduğu ve bunun yanında sağlıklı ve dengeli

beslenmenin çok önemli olduğunu buna ilaveten düzenli uykunun da vücudu dinlendirip

daha dirayetli yaptığı klinik deneylerle kanıtlanmıştır.

Hal böyleyken sağlıklı yaşam için spor vazgeçilmez bir yaşam tarzımız olmuştur. İnsanların

spor yaptıktan sonra vücutlarındaki endorfin hormonunun salgılanmasıyla, insanların daha

mutlu, hayata daha pozitif, daha yapıcı , problemleri çözmede daha cesaretli ve sosyayaşantılarına büyük katkı sağladığı araştırmalarla ve insanların yaşamalarıyla net olarak

görülmüştür.

“Maksimum Verim İçin Spor Şart!”

Haber: malatyagundemozel.com













 

 

 



Orjinal Habere Git