Çanakkale Zaferi onurlu bir milletin varoluş mücadelesi olmasının yanı sıra muazzam bir iman ve ahlâk destanıdır. Bu eşsiz destan, dünya üzerinde Türk Milleti’nin var olma iradesini kıracak hiçbir güç olmadığının en şanlı ifadesidir. Ve yine Çanakkale Zaferi göstermiştir ki yedi düvele karşı ortaya koyduğumuz sarsılmaz irademiz, vatan sevgimiz ve millet olma bilincimiz en büyük zenginliğimiz, en büyük gücümüzdür.
Necip Milletimizin mukaddesatının her türlü kasıt ve karanlık emellerden korunması, Al Bayrağımızın yurt semalarında hür ve mağrur dalgalanması için ecdadımızın aidiyet ve mensubiyet gözetmeksizin yan yana, omuz omuza, tek vücut olarak verdiği mücadelelerden ibret alınmalı ve bu şuur müstakbel nesillere miras bırakılmalıdır.
Bilinmelidir ki her safhası göğsümüzü kabartan Kadim Türk tarihindeki sayısız örneği gibi Çanakkale de, İstiklâl Savaşı da, 15 Temmuz hain darbe girişimine karşı sergilenen Milli Duruş da zelil yaşamak yerine onurla ölmeyi tercih edenlerin kutlu kıyamlarıdır.
Ulubatlı Hasan’lar, Yahya Çavuş’lar, Ömer Halisdemir’ler, Muhammed Fatih Safitürk’ler örnek alınmalı, bedeli ne olursa olsun her vatandaşımızın cennet yurdumuzun yılmaz muhafızı olması gerektiği asla unutulmamalıdır.
Bu anlamda Şanlı Ecdadımızın varisleri, başta Türk Gençliği olmak üzere istisnasız bütün Türk Milleti’dir. Atalarımızın iman ve cesaretinin yediden yetmişe Aziz Milletimizin ruhunda filizlendiğinden zerrece şüphemiz yoktur. İstiklâl Marşımızın Şairi Mehmet Akif ERSOY’un “Asım’ın Nesli” diye tavsif ettiği Türk Gençliği’ne inanç ve itimadımız tamdır.
Bu vesileyle, başta Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK ve Kahraman Silah Arkadaşları olmak üzere Aziz Şehitlerimizi ve ebediyete uğurladığımız Şanlı Gazilerimizi saygı, minnet ve rahmetle anıyor, Devletimizin sağladığı bütün imkânlarla Aziz Şehitlerimizin ailelerinin ve Kahraman Gazilerimizin yanında olduğumuzu belirtiyor, Muhterem Malatya Halkına ve Aziz Milletimize sağlık, huzur ve esenlikler diliyorum.
